(Şehir anlamına gelen bu kelime ilk âyette geçtiği için sûreye bu isim verilmiştir. Yirmi âyettir, Mekkîdir.)
1- Andolsun bu şehre.
2- Ki sen oturmadasın bu şehirde. (1)
3- Ve babaya ve oğula.(2)
4- Gerçekten de biz insanı sıkıntı içinde yarattık.
5- Hiçbir kimsenin, ona gücü yetmez mi sanır?
6- Ben, birçok mal helâk ettim der.
7- Hiçbir kimse, onu görmez mi sanır?
8- Onun için halketmedik mi iki göz.
9- Ve bir dille iki dudak?
10- Ve ona iki sarp yol gösterdik.
11- Derken dayanmadı o yokuşa.
12- Ve bilir misin, yokuş nedir?
13- Bir kul azat etmek.
14- Yahut açlık, kıtlık gününde doyurmak.
15- Yakınlığı olan bir yetîmi.
16- Yahut yerlere döşenmiş bir yoksulu.
17- Sonra da inananlardan ve birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve acımayı tavsiye edenlerden olmak.
18- Onlardır işte sağ taraf ehli.
19- Delillerimize kâfir olanlara gelince: Onlardır sol taraf ehli.
20- Onlaradır kapıları, üstlerine ör-tülmüş ateş.
(1) Şehirden maksat Mekke'dir.
(2) Baba Âdem Peygamberdir, oğul da soyu sopu. Soy soptan maksat, soyundan gelen peygamberlerdir diyenler de vardır. Her oğul ve babadır, Âdem Peygamberle Hz. Muhammed (s.a.a)'dir diyenler de bulunmuştur.