(Yüzünü ekşitti anlamına gelen bu sözle başladığı için bu isim verilmiştir. 15. âyette "Yazıcıların ellerinde" dendiği için yazıcılar anlamına Sefere sûresi de denir. Kırk iki âyettir, Mekkîdir.)
1- Yüzünü ekşitti ve döndürdü.368
2- Yanına kör geldi diye.
3- Belki o, arınacaktır, ne bilirsin?
4- Yahut da öğüt alacaktır da ondan faydalanacaktır.
5- Fakat ihtiyacı olmayana gelince.
6- Artık sen onun üstüne düştükçe düşüyorsun.
7- O arınmazsa sana ne?
8- Ve fakat sana koşup gelen.
9- Ve korkan kişi.
10- Sen ondan gaflet ediyor, ona aldırış bile etmiyorsun.
11- Öyle değil, şüphe yok ki Kur’ân, ancak bir öğüttür.
12- Dileyen dinler, öğüt alır. (1)
13- Büyük, şerefli sayfalardadır.(2)
14- Yüceltilmiştir, arıtılmıştır.
15- Yazıcıların ellerinde.
16- Büyüklerdir, hayırlı ve itâatlilerdir.
17- Geberesice insan, ne de kâfirdir.
18- Onu, neden yaratmıştır?
19- Bir katre sudan; yaratmıştır onu da halden hâle döndürmüştür.
20- Sonra ona yolu kolaylatmıştır da dünyâya getirmiştir.
21- Sonra öldürmüştür onu da kabre sokmuştur.
22- Sonra da dilerse diriltir onu.
23- Gerçekten de insan, onun emrini tam yerine getirmedi gitti.
24- Artık insan, yediğine de bir baksın.
25- Şüphe yok ki biz, bir yağmurdur, yağdırdık.
26- Sonra yeryüzünü bir iyice yardık.
27- Derken orada tohumlar bitirdik.
28- Ve üzüm ve yoncalar.
29- Ve zeytin ve hurma.
30- Ve çeşitli büyük ağaçları bulunan bahçeler.
31- Ve meyveler ve otlaklar.
32- Sizin ve hayvanlarınızın faydası için.
33- Derken âdetâ kulakları sağır eden o bağırış gelip çattı mı.
34- O gün, bir gündür ki kişi kaçar kardeşinden.
35- Ve anasından ve babasından.
36- Ve eşinden ve çocuğundan.
37- Ve onların herbirinin bir derdi var ki başkalarına bakmaya vakti bile yok.
38- Nice yüzler o gün parıl-parıl parlar.
39- Güler, sevinir.
40- Ve nice yüzler o gün tozlarla bulanır.
41- Üstlerine bir karalıktır çöker.
42- İşte onlardır kâfirler, suçlular.
(1) Hz. Muhammed (s.a.a), Rabia oğlu Utbe, Ebu-Cehl, Abbas... (Devamı, sonnot No:73)
(2) Kur’ân. Sahîfeler, Levh-i Mahfuz, yahut doğrudan doğruya Kur’ân yazılan derilerdir. Yazıcıları; melekler, hafızlar, vahyi yazanlar diye anlıyanlar vardır.