Bu dua günlük namazlardan sonra Hz. İmam Muhammed Takî'ye (a.s) yapılan tevessül duasıdır. Ve şöyledir:
"Allahumme innî es'eluke bihaggi veliyyike Muhammed ibni Aliyyin'it-Tagiyy'il-Cevadi illa cudte bihi aleyye min fazlike ve tefezzalte bihi aleyye min vus'ike ve vessa'te bihi aleyye min rizgike ve ağninî bihel`alike an haramike ve bifazlike ammen sivake ve cealte hacetî ileyke ve gazaeha aleyke inneke lima teşâu gadir."
Ve yine rızık bolluğu için bu zikrin hergün yüz defa söylenmesi rivayet edilmiştir:
"La ilahe illallah'ul-melik'ul-hagg'ul-mubîn."
Ve yine her gün otuz kere bu zikrin söylenmesi rivayet edilmiştir:
"Subhanallahi ve bihamdih. Subhanallah'il-azîmi ve bihamdih."
Hz. Peygamberden nakledilen bir hadiste şöyle buyurulduğu söyleniyor:
Her kim "Kevser" suresini yazıp kendisiyle taşırsa düşmanlardan güvende kalır, onlara galip gelir ve onlardan gelen her türlü zararı def eder.[1]
Hz. Peygamber düşmanların zarar ve tehlikesinden korunmak için bu ayeti tilavet ederdi:
"Veceelna alâ gulûbihim ekinneten en yefgahuhu ve fî azânihim vagran ve iza zekerte rabbeke fil-Kur'âni vahdehu velev alâ edyarihim nufura."[2]
Cuma akşamı yatsı namazından sonra bu iki ayeti yazıp üzerinde taşımalıdır.
"Ve sâriu ilâ mağfiratin min rabbikum ve cennetin arzuh'as-semavâti ve'l-arzi uiddet li'l-muttagîn. Ellezîne yunfigûne fi's-serrâi ve'z-zarrâi ve'l-kâzimîne'l-ğayz ve'l-âfîne ani'n-nâs vallhu yuhibb'ul-muhsinîn."[3]
Tıbb'ul-Eimme kitabında Hz. Ali'den (a.s) nakledilen bir hadise göre aşağıdaki ayetlerin okunması veya yazılıp beraberinde taşınması insanı şeytan ve cinlerin şerrinden korur.
"İnne rabbekumullâhullezî halaga's-semâvâti ve'l-arzi fî sitteti eyyâmin summestevâ ale'l-arşi yuğşilleyle ven- nehâre yudlibuhü hasisen ve'ş-şemse ve'l-gamera ven- nucûme musahherâtin bi-emrih. Elâ lehu'l-halgu ve'l-emru tebârekellâhu rabbul âlemîn. Ud'û rabbekum tezarruan ve hufyeten innehu lâ yuhibbu'l-mu'tedîn. Velâ tufsidû fi'l-arzi be'de islahiha ved'û havfen ve tamâen inne rahmetallâhi garîbun mine'l-muhsinîn."
Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmakta, emir de yalnızca onundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz o haddi aşanları sevmez. İslahından sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Ona korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.[4]
Haşiye-i Minhac kitabında Allame Hz. Ali'den (a.s) şöyle rivayet ediyor: Eğer her hangi bir zalimin eziyeti ve büyüsünden korkuyorsanız gece namazı sonrası ve sabah namazı öncesi yüzünüzü onun evine doğru çevirip şu dua ve ayeti yedi defa okuyun.
"Bismillâhi ve billâhi seneşuddu azudeke bi-ahîke ve nec'alu lekumâ sultânen felâ yesilûne ileykumâ bi-âyâtinâ entumâ ve menittebeakumal ğalibûn."
Allah dedi: "Senin pazunu kardeşinle kuvvetlendireceğiz ve size öyle bir yetki vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde onlar size asla erişemeyecekler. İkiniz ve size uyanlar üstün geleceksiniz![5]
Tehlikeyle Karşı Karşıya Kalındığında okunan dua
Hz. Resulullah (s.a.a) Ali'ye (a.s) şöyle buyurdu: Ey Ali! Herhangi bir tehlikeye düştüğünde şu duayı oku:
"Bismillahirrahmanirrahim. Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh'il-aliyy'il-azîm. Allahumme iyyâke na'budu ve iyyâke nesteîn."
Rahman, Rahim Allah'ın adıyla. Üstün ve yücelik sahibi Allah'tan başka bir güç ve kuvvet yoktur. Allah'ım, sadece sana ibadet eder ve senden medet umarız.
Teshil'ud-Devâ kitabında yazılana göre yapılan büyü ve sihiri bozmak için üç gün peşpeşe aşağıdaki dua sabahlar yazılıp akar suya atılmalıdır.
"Bismillahirrahmanirrahim. Zekernâ min haysu nesinâ ve âfînâ min haysu beleynâ ve veselnâ min haysu gada'nâ ve sallallâhu alâ Muhammedin ve Âlihi ecmaîn."[6]
Mekârim'ul-Ahlâk kitabında bu ayetlerin okunmasının faydalı olacağı söylenmiştir.
"Gul lillezîne âmenû yegfiru lillezîne lâ yercûne eyyamellâhi liyecziye gavmen bimâ kânu yeksibûn."
İman edenlere de ki: "(Allah'ın) Onları kazandıklarıyla cezalandırması için, Allah'ın günlerini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar."[7]
"Ve izâ gara'te'l-Kur'âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu'minûne bi'l-âhireti hicâben mestûra."
Kur'ân okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.[8]
"Veceelnâ elâ gulûbihim ekinneten en yefgahûhu ve fî âzânihim vegra. Ve in yerev kulle âyetin lâ yu'minû bihâ, hattâ izâ câûke yucâdilûneke yegulullezîne keferû in hâzâ illâ esâtîr'ul-evvelîn."
Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa biz, onu kavrayıp anlamalarına (bir engel olarak) kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık. Onlar, hangi 'apaçık-belgeyi' görseler, yine ona inanmazlar. Öyle ki, o inkar etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartışmaya girerek: "Bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler.[9]
Tıbb'ul-Eimme kitabında konuyla ilgili aşağıdaki ayetin okunması bir rivayet ile anlatılmaktadır.
"Legad câekum resulun min enfusikum, azîzun aleyhi mâ anittum, harîsun aleykum bi'l-mu'minîne raufun rahîm."
Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.[10]
Bu dua bir kağıda yazılarak hastanın üzerine asılır:
"Ya men ismuhu devâ ve zikruhu şifâ. Ya men yec'alu'ş-şifâe fî ma yeşâu mine'l-eşyâi salli alâ Muhammedin ve Âl-i Muhammedin vec'al şifâî min hâza'd-duâî fî ismike hâzâ."
Daha sonra 10 defa "Ya Allah" 10 defa "Ya Rabbi", 10 defa "Ya Erham'er-rahimîn" yazılır.
Ey ismi dertlere deva olan Allah, ey zikri hastalıklara şifa olan Allah, ey istediği her şeyde şifa bulduran Allah, salat ve selamın Muhammed ve Ehlibeytine olsun. Okuduğum bu isimleri benim için şifa karar ver Ya Allah, ya Rabbi, ya Erhamer-rahimin.
İmam Rıza (a.s)'dan nakledilen bir hadise göre:
"Uîzu nefsî birabb'il-arzi ve rabbi's-semâi uîzu nefsî billâhillezî ismuhü bereketun ve şifâ."
Nefsimi yerin ve göklerin Rabbi olan Allah'a sığındırıyorum. Nefsimi bütün hastalıkların zararını def eden Allah'a sığındırıyorum. Nefsimi ismi bereket, zikri şifa olan Allah'a sığındırıyorum.
"Allahumme inneke gulte fî kitabik'el-munzeli alâ nebiyyike'l-murseli salavatuke aleyhi ve Âlihi, gulid'ullezîne zeamtum min dunihi fela yemlikûne keşf'ez-zurri ankum ve la tehvîlen feya men yemliku keşf'ez-zurri anna ve tehvîlehu ikşif ma bî."
Allah'ım! İndirdiğin kitabındta göndermiş olduğun peygamberine dedin ki: Ey peygamber! Söyle onlara (müşriklere) çağırın Allah'tan başkasını halbuki o çağırdıklarınız sıkıntılarınızı gideremez ve değişime uğratamazlar.
Ey bizlerden zorluk ve sıkıntıları gideren ve değiştiren; benim sıkıntılarımı gider. [11]
İmam Bakır (a.s)'dan şöyle rivayet ediliyor: Her kimin başı ağrırsa elini başının üzerine koysun ve şu duayı okusun:
"Karada, denizde, göklerde ve yerde her şeyi duyan, her şeyi bilen ve güvencesine sığınılan Allah'a sığınırım."
Cennet'ul-Me'vâ kitabında Kef'emi şöyle diyor: Kalem suresinin yazılıp başa bağlanması baş ağrısı çeken hastanın şifa bulacağına sebep olur.
Ebu Beşir şöyle diyor: İmam Bakır (a.s)'a geceleri beni yatağımdan kaldıran diş ağrımdan şikayette bulunduğumda bana şöyle dedi: Ey Ebu Beşir! Ağrı geldiğinde elini onun üzerine koy. Fatiha ve ihlas suresini oku, ve daha sonra şu ayeti oku:
"Ve tera'l-cibâle tehsebuhâ câmideten ve hiye temurru merra's-sehâb. Sun'allâhullezî etgane kulle şey'in innehu habîrun bimâ tef'elûn."[12]
Ve görürsen dağları da yerinde duruyor sanırsın, halbuki onlar kıyamette bulut gibi geçip gider, dağılır. Her şeyi sapa sağlam ve yerli yerinde halk eden Allah'ın işidir bu. Şüphesiz o ne yapıyorsanız hepsinden haberdardır.
Hz. Ali'den (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Gözümde görmemi engelleyecek kadar şiddetli bir ağrıya mübtela oldum. Bunun üzerine Hz. peygamber (s.a.a) mübarek ellerini gözlerime sürerek şu duayı okudular:
"Bismillâhi ve billâhi ve's-selâmu alâ resulillâh. Ellâhummekfihi'l-herra ve'l-berde ve gihi'l-âzâ ve'l-belâ."
Ondan sonra gözümdeki ağrılar tamamen yok oldu.
Teshil'ud-Devâ kitabında şöyle yazmaktadır:
Bu ayetin okunup hastanın üzerine üflenmesi o hastaya şifa getirebilir İnşallah.[13]
"Summe gaset gulûbukum min ba'di zâlike fehiye kelhicâreti ev eşeddu gasveten ve inne minhâ lemâ yetefecceru minh'ul-enhâru ve inne minhâ lemâ yeş-şeggagu feyehrucu minh'ul-mâu ve inne minhâ lemâ yehbitu min haşyetillâhi ve mallâhu biğafilin ammâ te'melûn."
Ama bundan sonra kalpleriniz katılaştı, hatta taştan da katı bir hale geldi. Çünkü öyle taşlar var ki içinden nehirler kaynar. Öylesi var ki çatladı mı bağrından su fışkırır. Öylesi de var ki Allah korkusundan yerlere yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil değil ki.[14]
Mekarim'ul-Ahlâk kitabında aşağıdaki ayetlerin bir suya okunup içirilmesi kalp ağrılarını gidereceği ve hastalığına şifa olacağı yazılmaktadır.
"Lein enceytenâ min hâzihi lenekûnenne min'eş-şâkirîn."
...İhlasla Allah'a dua ederler, bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden olacağız derler.[15]
"Seyuhzem'ul-cem'u ve yuvellûn'ed-dubure bel'is-sâetu mev'iduhum ve's-sâetu edhâ ve emerr."
O topluluk, yakında bozguna uğrayacak ve ardını dönüp kaçacak. Onlara vaad edilen azabın mukadder zamanı kıyamettir ve kıyametin azabı, daha da zararlıdır ve daha da acı.[16]
"İnnellâhe yumsik'us-semâvâti ve'l-arze en tezûlâ ve lein zâletâ in emsekehumâ min ehadin min ba'dihi, innehu kâne halîmen ğafûra."
Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeryüzünü yok olup giderse ondan başka hiç kimse onları koruyamaz, yok olmalarına mani olamaz; şüphe yok ki o, azap etmede acele etmez, suçları örter.[17]
Bu ayetlerin de yazılıp hastanın üzerinde taşınmasının faydalı olacağı yazılmıştır.
"Bismillahirrahmanirrahim. Rabbenâ lâ tuziğ gulûbenâ ba'de iz hedeytenâ ve heb lenâ min ledunke rahmeten, inneke ente'l-vehhâb. Rabbenâ inneke câmi'un-nâsi liyevmin lâ raybe fîhi, innellâhe lâ yuhlif'ul-mîâd."
Rabbimiz, bizi doğru yola sevk ettikten sonra kalplerimizi saptırma ve kendi katından bize rahmet bağışla, şüphe yok ki sen, fazlasıyla bağışlayansın. Rabbimiz, muhakkak sen, geleceğinden şüphe bulunmayan günde insanları toplayansın. Şüphe yok ki Allah, vaadinden dönmez.[18]
"Ellezîne âmenû ve tetmeinnu gulûbuhum bizikrillâh. Alâ bizikrillâhi tetmeinn'ul-gulûb. Ellezîne âmenû ve amilu's-sâlihât. Tûbâ lehum ve husnu meâb."
İnananlar, öyle kişilerdir ki Allah'ı anmakla yatışır, kuvvetlenir gönülleri. İyice bilin ki gönüller, Allah'ı anmakla yatışır, kuvvet bulur. İnananlara ve iyi işlerde bulunanlara gelince: Kutluluk da onlara, dönüp varılacak güzel yurt da.[19]
"Lein enceytenâ min hazihi lenekûnenne min'eş- şakirîn."
...İhlasla Allah'a dua ederler, bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden olacağız derler.[20]
Havassu's-Suver kitabında bu amaçla Mümin suresi veya Hadid suresi veyahut Mürselat suresi yazılıp üzerin- de bulundurmanın insan için bu yaralara karşı şifa sağlayacağı yazılmaktadır.[21]
Tıbb'ul-Eimme kitabında Abdullah b. Sinan bu hastalıkla ilgili şöyle rivayet ediyor: Bir kişi taşıdığı ur ve kist türü bir şeyden İmam Cafer Sâdık'a (a.s) şikayette bulundu. İmam ona şöyle buyurdu: Üç gün oruç tut. Dördüncü günün öğlen vakti gusül ve abdest alıp, yanına aldığın temiz bir parçayla birlikte Allah'ın huzuruna çıkacaksın. (Sahra veya evin damına çıkarak.) Daha sonra iki rekât namaz kılıp, okuyabildiğin kadar Kur'ân okuyacak ve yalvarıp yakaracaksın. Daha sonra elbiselerini çıkarıp yayındaki temiz parçayı havlu gibi kendine saracaksın. Yüzünün sağ tarafını yere koyarak ağlayıp sızlayarak şu duayı okuyacaksın:
"Ya vâhidu, ya mâcidu, ya ehedu, ya kerimu, ya hannânu, ya garîb.
Ya mucîbu, ya erhem'er-râhimîn, salli alâ Muhammedin ve Âlih.
Vekşif mâ bî min merazin ve elbisni'l-âfiyetel kâfiyete'ş- şâfiyete fid-dunyâ ve'l-âhireti vemnun aleyye bitemâm'in-ni'meti.
Vezhib mâ bî min zurrin fegad âzânî ve ğammenî."
"Ey Tek Allah! Ey yücelik sahibi Allah. Ey eşsiz Allah, Ey şefkatli, Ey bağışlayan, Ey her şeyden daha yakın.
Ey kullarım yanıtlayan, Ey merhametlilerin en merhametlisi! Selâm ve salavat gönder Muhammed ve Ehlibeyt'ine.
Bendeki hastalığı sağlık, afiyet ve şifa elbisesi giydirerek bertaraf eyle. Nimetlerini bana tamamlama, minnetini benden esirgeme.
Beni inciten bu hastalığın eziyetini benden bertaraf eyle."
İmam (a.s) sonunda şöyle buyurdu: Bunu bilmiş ol ki; ümitlerini dediklerimin dışındaki şeylere bağladıkça sana bunun hiçbir faydası olmayacaktır. Daha sonra o adam bu denilenleri tıpatıp yerine getirip şifa bulduğu yazılıyor.[22]
Teshîl'ud-Devâ kitabı: Aşağıdaki ayetlerin yazılıp hastanın üzerinde bulunması bel ağrılarına şifâ getirir inşaallah.
"Lâ tehâfu dereken velâ tehşâ, feetbeehum Fir'avnu bicunudihi feğaşiyehum min'el-yemmi mâ ğaşiyehum ve ezalle Fir'avnu gavmehu vemâ hedâ ve sallallahu alâ Muhammedin ve Âlih."
Kıyılarından ırmaklar akan ebedi Adn cennetleri ve bu, inanış ve ibadetle temizlenen kişinin karşılığıdır. Andolsun ki biz Musa'ya, kullarımla geceleyin yola çık, onlara denizde kuru bir yol aç, düşmanların yetişmelerinden, denizde boğulmadan korkma diye vahyetmiştik. Derken Firavun, askerleriyle artlarına düştü, deniz de onları tamamiyle kuşatıp kapladı, boğulup gittiler.[23]
Allâme Meclisî Zâd'ul Meâd kitabında: Bel ağrısının giderilmesi için hasta bu ayeti yazıp üzerinde taşımalıdır.
"Bimâ ğafera lî rabbî ve cealenî min'el-mukramîn."
Ne yüzden rabbimin beni yargıladığını ve yüce derecelere ermişler arasına kattığını.[24]
"Elhamdulillâhi alâ kulli ni'metin ve es'elu min kulli hayrin ve eûzu billâhi min kulli şerrin ve esteğfirullâhe min kulli zenbin."
Bütün hamd ve şükürler verdiği nimetlerden dolayı, Allah'a olsun. Her türlü hayır ve huzuru ondan diliyorum ve ona sığınıyorum. Her türlü kötülükten ve yaptığım her günahtan dolayı Allah'tan bağış ve mağfiret diliyorum.
Hz. Ali (a.s)'dan nakledilen bir hadise göre: Hz. Peygamber herhangi bir sıkıntı ve kederle karşılaştığında şu duayı okurdu:
"Ya hayyu, ya gayyum, ya hayyen lâ yemût, ya hayyu, lâ ilâhe illellâhu ente kâşifun Ellâhumme mucîbu da'vet'il-muztarrîn es'eluke bi-enne leke'l-hamdu lâ ilâhe illâ ente, el mennân bedi'us-semavâti ve'l-arzi zu'l-celâli ve'l-ikrâm rahmân'ud-dünyâ ve'l-âhireti ve rahimehuma. Rabbi erhimnî rahmeten tuğnînî bihâ an rahmeti men sivâke ya erhem'er-râhimîn."
Ve şöyle buyurdular: Haram ve günah talep edenler hariç her kim bu duayı üç kez okursa istediği ona verilir.[25]
"Amentu billahi ve bi-rasulihi muhlisen lehu'd-dîn."
İman getirdim Allah'a ve Resulüne ihlas ile.
Hz. Peygamberden nakledilen bir hadise göre: Şeytanlar iki kısımdır. Cinlerden olan şeytanların uzaklaştırılması için: La havle vela guvvete illa billahil aliyyil azim. okunması, insanlardan olan şeytanların def'edilmesi için de sıkça salavat getirilmesidir.
Abdullah b. Cafer Hz. Ali'nin (a.s) şöyle anlattığını rivayet ediyor.
"Hz. peygamber (s.a.a) şu duayı bana öğretti. Bana bir keder ve şiddetli bir sıkıntı geldiği zaman okumamı emretti"
"Lâ ilâhe illellâh'ul-kerim'ul-azim. Subhanehu tebarekellâhu rabb'ul-arş'ul-azîm. Elhamdulillâhi rabb'il-âlemîn."
Kerem sahibi ve büyük Allah'tan başka ibadet edilecek hiçbir ilâh yoktur. Yüce Allah'ı tenzih ederim. Büyük Arşın rabbi olan Allah yüce ve çok bereket sahibidir. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.[26]
Hz. Ali'den (a.s) kötülükleri uzaklaştırmak ve sıkıntıları gidermek için dua no: 7
"Allahumme inni eteveccehu ileyke binebiyyike nebiyyir-rahmeti ve ehli beytihi ellezine ehtertehum ala ilmin ale'l-alemin. Allahumme fezellil li SUUTİHA ve huzunetiha vekfini şerraha fe innekel kafil muafi vel ğalibul gahirul gadiru."
Allah'ım! Peygamberin ve onun ilim olarak alemlere üstün kıldığın Ehlibeytini aracı kılarak sana yöneliyorum.
Allah'ım! (o) zorlukları ve engelleri benim için kolaylaştır ve onun kötülüğünden beni koru. Hakikatte sen kulunu kifayet eden, belalardan rahatlığa götüren, herkese galip gelen, kötüleri kahreden ve herşeye güç yetirensin.[27]
Hz. İmam Cafer Sâdık'tan (s.a) bu dua nakledilmiştir:
"Subhanellallâhi ziş-şa'ni, dâim'us-sultân azîm'ul-burhâni kulle yevmin huve fî şa'n."
Kef'emi Cennet'ul-Eman kitabında: Tahrim suresinin okunması insanı uykusuzluktan kurtarır.
Kef'emi Misbah kitabında şöyle yazıyor: Uyurken Casiye suresini yazıp yanında veya baş altında bulunduran kimse bütün cin tayfalarının şerrinden kurtulmuş olur.
Eşler Arasında Sevgi Oluşması İçin
Bu amaçla Kur'ân'dan "Nisa" suresi okunur ve yine "Cuma" suresinin beş kere bu amaçla okunmasının faydalı olacağı bazı hadislerde vurgulanmıştır.
İmam Rıza (a.s)'dan nakledilen bir hadiste iki eşin arasında meveddet ve sevgi oluşturmak için Allah'ın "El-Vedud" ismi bin kere herhangi bir yiyeceği okunup eşlere yedirilmesinin faydalı olacağı beyan edilmiştir.
Ayat namazı kılındıktan sonra secdeye gidilir ve şu dua okunur:
"Ya men yumsik'us-semavâti ve'l-arzi en tezula ve lein zâlete in emsekehuma min ehedin min ba'dihi innehu kâne halîmen gafura. Ya men yumsik'us-semâe en tegaa ale'l-arzi illâ bi-iznih. Emsik ennâ's-sugme ve'l-arza ve cemia envâ'il-belâ."
Binaların deprem ve benzeri yıkımlardan güvende olması için şu ayet okunur:
"İnnellahe yumsik'us-semavati ve'l-arzi en tezula ve lein zaleta in emsekehuma min ehedin min ba'dihi innehu kane halîmen ğafura."
Bu dua bir kağıda yazılıp suya bırakılır:
"Bismillahirrahmanirrahim. Min'el-abd'iz-zelîli ile'l-mevle'l-celîl. Rabbi innî messeniye'z-zurru ve ente erham'ur-rahimîn bihaggi Muhammedin ve Âlihi salli alâ Muhammedin ve Âlihi vekşuf hemmî ve ferric annî ğammî bi-rahmetike ya erham'er-rahimîn."
Rahman ve rahim Allah'ın adıyla. Hakir kulundan yüce Mevlasına. Allah'ım ziyandayım ve sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. Muhammed ve Ehlibeyt hakkına, peygamber ve Ehlibeytine selat ve selam gönder. Sıkıntılarımı bertaraf eyle ve kederlerimi benden uzaklaştır rahmetin hakkına ey merhametlilerin en merhametlisi.
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Borçların kolayca ödenmesi için şu duayı oku:
"Allahumme lahzaten min lehezatike tusirru alâ ğurmaî bihel gazae ve yusirru lî bihel-igtiza. İnneke alâ kulli şey'in gadîr."
Allah'ım! Bir an nazar-ı lütfun borçlarımın edasını ve alınmasını kolaylaştır. Doğrusu sen herşeye güç yetirensin.
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: Her kim haftanın her Cuma günü yüce Allah'ın "el-Bari" ismini yüz defa söylerse Allah onu kabir yalnızlığından kurtarır.
İmam Cafer sadık (a.s) buyuruyor ki:
"Hakka" suresini her kim 75 kere okursa Kabir sualinde ona kolaylık gösterilecek.
İmam Sadık (a.s)'dan: Ölmek üzere olan birinin yanında "Vakıa" suresi okunursa onun rahat can vermesini sağlar.
"Ve in yekâdullezine keferû leyuzligûneke bi-ebsârihim lemma semiûz-zikra ve yegûlûne innehu lemecnûn vemâ huve illâ zikrun li'l-âlemin."[28]
Hz. Cebrail'in (a.s) Resulullah'a talim buyurduğu şöyledir:
"Allahumme ya ze'l-sultân'il-azim ve'l-menn'il-gadîm ve'l-vech'il-kerîm. Ya ze'l-kelimât'it-tâmmat ve'd-deavât'il-mustehâbât âfel-Hasan ve'l-Huseyn min enfus'il-cin ve a'yun'il-ins."
Hz. Cebrail'in Resulullah'a (s.a.a) öğrettiği ve Resulullah'ın da (s.a.a) oğulları Hasan ve Hüseyin'e (s.a.a) yazdıkları duası:
"Bismillâhi urgîke min kulli aynin hâsid. Allahu yeşfîk."
Bu ayet yazılıp nazara uğrayan insanın üzerinde bulundurması içindir.
"Gul yuhyîhellezî enşeehâ evvele merratin ve huve bi-kulli halgin alîm."[29]
[1]- el-Hacat 197
[2]- En'âm, 25; Sünen, 354
[3]- Al- İmran, 133-134
[4]- A'raf, 56-54; el-Hacat 206
[5]- Kasas 35; e1-Hacat, 198
[6]- e1-Hacat, 200
[7]- Casiye, 14
[8]- İsra, 45
[9]- En'am, 25
[10]- Tevbe, 128; el-Hacat, 205
[11]- Hediyye-i Ahmediyye
[12]- Neml, 27
[13]- el-Hacat
[14]- Bakara, 74; el-Hacat, 165
[15]- Yunus, 22
[16]- Kamer, 45-46
[17]- Fatır, 41
[18]- Al-i İmran, 8-9
[19]- Ra'd, 28-29
[20]- Yunus, 22; el-Hacat, 151
[21]- el-Hacat, 169
[22]- e1-Hacat, 150
[23]- Taha, 76-78
[24]- Yasin, 27
[25]- Sünen, 352
[26]- Yusuf Tavaslı, 272
[27]- Hediyye-i Ahmediyye
[28]- Kalem, 51-52
[29]- el-Hacat, 201